Nefes Nefese

Ayşe Kulin
Everest, 2007
Nefes Nefese bir diplomatik kahramanlık öyküsü. En azından bir tarafıyla. Bir tarafıyla bir babayla kızının uzaklaşmasının, bir tarafıyla sıkıntıya giren bir evliliğin, bir tarafıyla gurbette olmanın, bir tarafıyla ailenin ve dostluğun öyküsü. Ancak en önemlisi ikinci dünya savaşının vahşetinden kaçmaya çalışan bir vagon dolusu insanın öyküsü.
Macit İkinci Dünya Savaşının baş gösterdiği günlerde İnönü kabinesiyle Dışişleri Bakanlığında çalışan bir bürokrattır. Karısı Sabiha son Osmanlı vezirlerinden ve Kurtuluş savaşında önemli rol almış Fazıl Reşit Paşanın büyük kızıdır. Savaş başladığından beri geceli gündüzlü çalışmak zorunda kalan Macit ve Sabiha arasında bir soğukluk başlamıştır. Sabiha ve ailesi için bir üzüntü kaynağı da Fransa’da yaşayan kardeşi Selva için duydukları endişedir.
Selva savaştan önce bir Yahudiyle evlenmek istediği için babası onu dışlar. Bunun üzerine Rafael ve Selva ailelerinin onayı olmaksızın sessizce evlenirler ve böyle ayrımların önemli olmadığını düşündükleri Fransa’ya yerleşirler. Ancak Naziler onları ayrımın âlâsıyla karşılar.nefes
Sabiha, uzaktan dönmeye kandıramadığı kardeşini Paris’e tayin olan aile dostları Tarık aracılığıyla kandırmaya çalışır. Selva asla dönmeyi kabuıl etmez. Sonunda bir gün Gestapo kocasının çalıştığı eczanenin kapısına dayanıp onu yaka paça çalışma kampına gönderene kadar.
Geniş ama hepsi biribirine dikkatle bağlı bir karakter zinciri var. Herkesin karakteri oynayacağı role göre özenle anlatılmış, capcanlı kişilikler çizilmiş.
Öykünün kurgusu başlarda karakterleri tanıtma uğruna bir nebze ağır ilerliyor. Ancak okumaya devam ettikçe bunun bir zayıflık değil aksine eserin güçlü yönü olduğunu anlamak uzun sürmüyor.
Kitabın baş rolünde Sabiha ve Selva var. Kişilikleri birbirlerinden farklı, çocukluktan kalma çekişmeleri olan bu iki kardeş farklı şekillerde sadakatlerinin sınırlarını zorlayan olaylarla boğuşuyorlar.
Nefes Nefese’de dikkatimi çeken bir ayrıntı da anlatımın zerafetiydi. Olaylar kalbur üstü insanların başından geçtiği için mi yoksa yazarın tarzının kibarlığından mı bilemiyorum. Ancak kurgunun akıcılığı, karakterlerin inandırıcılığının yanısıra anlatımın alımlılığı da beni kitaba bağladı.
Ayşe Kulin’in okuduğum ilk eseri. Neyle karşılaşacağımı bilmeden rahmetli halamın kütüphanesinden çekip aldığım bir kitaptı. Halam Ayşe Kulin’i beğenirdi. Kendi de zarif bir hanımefendiydi, sanırım onun için beğenirdi. Nur içinde yat sevgili halam.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Go Ustası

USTAM EŞEK DOSTUM ÖRÜMCEK

Sınırın Güneyinde