Go Ustası
Yasunari Kawabata
Çeviren: Belkıs (Çorakçı) Dişbudak
Remzi Kitabevi, 1992
Yıllar önce aldığım bu kitabı daha yeni okuma fırsatı buldum.
Kitap Kawabata’nın anılarını bir öykü gibi aktarmasından ibaret.
Kawabata çalıştığı gazete adına Go Ustası Şusai’nin son şampiyonluk maçını yazmakla görevlidir. Usta son maçını kendinden daha genç olan ve bir anlamda daha modern Japon neslini temsil eden Otake’yle yapmaktadır.
Eserin, bana kalırsa bir kaç önemli özelliği var. Birincisi, Go oyunuyla ilgili Türkiye’de yayınlanmış ilk bir kaç kitaptan biri olması. Bir diğer kitap da Trevanian’ın Şibumisi’dir. Şibumi doğrudan Go oyunuyla ilgili değildir ama Go öyküde önemli bir yer tutar. İkinci özelliği, oşetsu tekniğiyle yazılmış olmasıdır. Bu teknik Japon edebiyatında anı yazınını zenginleştirmek, biraz öyküleştirmek için kullanılan bir tekniktir. Üçüncü özellik ise Kawabata’nın geleneksel Go oyunculuğunun kaybolduğunu görmekten duyduğu tasadır. Kawabata aylar süren bu tarihi maçı anlatırken bir yandan da Ustanın temsil ettiği geleneksel Go oyunculuğunun bu maçla birlikte yerini modern, daha çok yarışmaya yönelik yeni dönem Go oyunculuğuna bırakacağını kaygıyla vurgular. Aslında bu kaygısını kitabın yalnızca küçükcük bir bölümünde açıkça ifade etse de Ustaya duyduğu saygıyı her dile getirdiği an, bu tasasını da açığa vurur. Kendisi de geleneksel bir Japon olduğu için Ustanın rakibi Otake’ye saygısa asla kusur etmez ve en küçük bir olumsuz ifade kullanmaz.
Go Ustası, özellikle oyunun geleneğini anlatması açısından her Go oyuncusunun ilgisini çekebilecek bir eser. Bunu yanında anlatım tarzındaki dinginlikle de iyi bir okuma sağlıyor.
Çeviren: Belkıs (Çorakçı) Dişbudak
Remzi Kitabevi, 1992
Yıllar önce aldığım bu kitabı daha yeni okuma fırsatı buldum.
Kitap Kawabata’nın anılarını bir öykü gibi aktarmasından ibaret.
Kawabata çalıştığı gazete adına Go Ustası Şusai’nin son şampiyonluk maçını yazmakla görevlidir. Usta son maçını kendinden daha genç olan ve bir anlamda daha modern Japon neslini temsil eden Otake’yle yapmaktadır.
Eserin, bana kalırsa bir kaç önemli özelliği var. Birincisi, Go oyunuyla ilgili Türkiye’de yayınlanmış ilk bir kaç kitaptan biri olması. Bir diğer kitap da Trevanian’ın Şibumisi’dir. Şibumi doğrudan Go oyunuyla ilgili değildir ama Go öyküde önemli bir yer tutar. İkinci özelliği, oşetsu tekniğiyle yazılmış olmasıdır. Bu teknik Japon edebiyatında anı yazınını zenginleştirmek, biraz öyküleştirmek için kullanılan bir tekniktir. Üçüncü özellik ise Kawabata’nın geleneksel Go oyunculuğunun kaybolduğunu görmekten duyduğu tasadır. Kawabata aylar süren bu tarihi maçı anlatırken bir yandan da Ustanın temsil ettiği geleneksel Go oyunculuğunun bu maçla birlikte yerini modern, daha çok yarışmaya yönelik yeni dönem Go oyunculuğuna bırakacağını kaygıyla vurgular. Aslında bu kaygısını kitabın yalnızca küçükcük bir bölümünde açıkça ifade etse de Ustaya duyduğu saygıyı her dile getirdiği an, bu tasasını da açığa vurur. Kendisi de geleneksel bir Japon olduğu için Ustanın rakibi Otake’ye saygısa asla kusur etmez ve en küçük bir olumsuz ifade kullanmaz.
Go Ustası, özellikle oyunun geleneğini anlatması açısından her Go oyuncusunun ilgisini çekebilecek bir eser. Bunu yanında anlatım tarzındaki dinginlikle de iyi bir okuma sağlıyor.
Yorumlar
Yıllar önce aldım demişsiniz ama ben gene de sormak istiyorum kitabı nereden aldığınızı hatırlıyor musunuz?
Simdi adini hatirlamadigim bir kitap kulubunden siparis etmistim. Sen de mi bir tane edinmeyi dusunuyorsun?
Evet uzun zamandır arıyorum ve pek çok yere sordum soruşturdum. Ancak hiçbir yerde yok. Ne internette ne de kitabevlerinde.
Eger istersen bendeki kitabi sana gonderebilirim.
Keyifli okumalar.
Çok özel bir kitap Yasunari Kavabata'nın Go Ustası kitabı.
Kitabı bir arkadaşım için arıyordum. O da okumayı bitirdi ve fikirleri şöyle;
Go'yu hiç bilmeyen birinin bile ilgisini çekebilecek bir kitap bence. Fakat edebi anlamda, biraz kuru. Bunun nedenini kitabın hem çeviri olmasına hem de japonların kendine has bir anı türü olmasına bağlıyorum. Ama açıkçası bunlar benim pek umrumda değil. Çünkü kitapta anlatılan usta gerçekten efsane denilebilecek nitelikte. Ustanın, oyunun en can alıcı bölümünde kendisine haksızlık yapıldığını gördüğünde yine de sakin kalması çok şey anlattı bana. Çünkü go, anladığım kadarıyla usulünün de korunması gereken bir oyun. Usulden kastım Batı'nın centilmenlik dediği şeyler gibi düşünebiliriz. Usta sustuğunda aslında bu geleneklerin kendinden sonra yok olacağından emin anladığım kadarıyla.
Aslında benim, kitabın en ilginç bulduğum yanı da Şibumi'de anlatılan Otake'nin aynı insan olması. Zira tarihlerde tutuyor bildiğim kadarıyla. Kitapta anlatılan Otake çocuklu, öğrencileri olan kurnaz biri. 30 yaşındayken ustayı yenebilmesi ki usta 2*otake yaşında bildiğim kadarıyla, gerçekten onun ustadan iyi bir oyuncu olduğunu gösterir. Şibumi'de Otake: 'Bazı go üstadları bu oyunu çok uzun yıllar oynamalarıyla övünürler ancak yıllar boyunca yaptıkları tek şey kendilerini tekrar etmek.' gibisinden bir şeyler söylemişti mesela. Karakter aynı. Anladığım kadarıyla Trevanian, Go Ustası'ndan esinlenmiş.
Söylenecek çok şey var aslında. Kitap hakkında en sevdiğim şey ise adanmışlık. Bir insanın bütün ömrünü tek bir şeye vermesi, bu tür insanların hayatını okumak çok mutlu ediyor insanı.
Ayrıca asubaba, söylediğiniz kitap da işimize çok yarayacak. Çok teşekkür ederim. :)
https://muntazaman.net