Çarşı Geliyooor!


Beşiktaşlıyım.

Beşiktaşlıyım derken Beşiktaş Jimnastik Kulübünün futbol takımını tutarım. Bu bilinçli yapılmış bir tercih değildir. Üç beş yaşlarındayken ablamın bana sen hangi takımı tutuyorsun sorusuna anlamsız bir şaşkınlıkla bakmamın ardından bana üç seçenek sunması ve seçeneklerden sonuncusunun Beşiktaş olması neticesinde Beşiktaşlı olmuşumdur. Bu kırk küsür yıllık yaşamımda değişmemiş, Beşiktaşlı olmanın gururunu hep yaşamış ancak diğer yandan bana ne futbolu ne maça gitmeyi ne de konuyla ilgili benzer şeyleri sevdirebilmiştir.



Gezi olaylarından adını duyduğum Çarşı grubu da bana bunları sevdirememiştir. Onlar anladığım başka şeylere hitap ederek başka türlü şeylerin varlığına bir kez daha inandırmışlardır beni. Dayanışma, insanlık, bir an sonrasında ne olacağını pek umursamadan o anda yapılması gerekeni yapma gözüpekliği, cesaret, dostluk.

Çarşı Geliyoor kitabının güzelliği de Çarşı ekibini, şu ana dek yolumun hiç kesişmediği bu grubu, biraz daha içerden bir gözle gösteriyor olmasıydı...

Kitabın içeriği bazı sorular ve bu soruların yanıtlarıyla ilgili çarşılıların, ekşi sözlükçülerin, twittercıların, köşe yazarlarının yazdıklarından oluşmuş. Nereden çıktı bu adamlar... Nasıl kendilerini gösterdiler... Ön plana çıkarken kendileri ne düşünüyorlardı... Onlara bakıp kalanlar ne düşünüyordu...

Kitabı herkes el birliğiyle yazmış, Okuyan Us'un adıyla bir ekibi de bu soruları sormuş, soruyu bir miktar açmış, ve yanıtlarını da olayları yaşayanlara bırakmış. Gezi direnişinin ve Çarşının oradaki rolünün son derece içten bir özeti olmuş. Herkesin bir ağız ettiği çok içten bir özet.

Gezi olaylarını Facebook'tan izlemek zorunda kalmış benim gibi biri için olayın iç yüzünü çarşı üzerinden anlatan sürükleyici bir eser çıkmış ortaya. Şövalye ruhlu semt çocukları ve Okuyan Us başta olmak üzere tüm katkı sağlayanlara teşekkürler.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Go Ustası

USTAM EŞEK DOSTUM ÖRÜMCEK

Sınırın Güneyinde